Sonbahar geliyor... Varoluşumun ilk yirmidört yılında sonbaharları pek sevememiştim. Sonra romantizmle kusursuz bir ikili olduğu gerçeği çıktı önüme. Artık rüzgarla uçuşan saçlarıma çınar ağaçlarından dökülen kızıl-sarı yapraklar karışırken daha mutluyum. Yağmur damlalarından kaçmıyorum yıllardır, aksine yüzümü göğe kaldırıp gülümsüyorum. Göğsümü sıkıca kapatıp yürürken, o "stylish" balıkçı çizmelerimle oniki yaşından gün alıyorum. Evet bendeki hissiyat sonbaharda bu yönde.
Ve hemen şimdi rüzgar kapımızın önündeki ağaçların yapraklarına yavaştan veda busesi konduruyor. Mevsimler geçecek, bizler gideceğiz ve bu düzen böyle sürüp gidecek.
1 yorum:
Ah sonbahar gibi var mı? Olabilir mi? Hayır olamaz. Değişimin dönüşümün ölümün ve hayata başlangıcın ilk adımı. Doyasıya çıkar tadını canım benim!
kulaklara afiyet, buyursunlar!
http://fizy.com/#s/173gnb
Yorum Gönder