Pages

21 Kasım 2011 Pazartesi

Gelincik

Bir dost eli istiyor omuz çoğu kez. Bir nefes, ses, bakış. Hesapsızca dertleşip, dert dinlemek istiyor yürek. Bu bağı kurmak yılların geçmesini yada tesadüfleri gerektiriyor bazen.

Ortaokulda tanıştığımızı sanıyorum. İlk, orta ve lise aynı okulda okunduğu zaman kiminle hangi sınıfta arkadaş olunduğu pek net resmedilmiyor benim zihnimde. Geçmiş zamana dair hatırladığım sıcacık bir çift gözün çerçevelerin ardından gülümsediğidir. Öğle tenefüslerinde bahçede, koridorlarda, kızlar tuvaletinde, kantinde, servis araçlarının park ettiği sokakta, bir yerlerde -ortak mekanlarda, sıcacık, dostane sohbetler... Hepsi bu! Ne yazık, sadece bu...

Yıllar sonra sosyal paylaşım siteleri kuruldukça, lise mezuniyeti ile yüzleri flulaşan isimler arkadaş listelerinde yer almaya başladı. Oldukça özlem dindiren kavuşmalar yaşandı kendi adıma. Yıllıklar karıştırıldı, halihazırda kimin nerede, ne yaptığı aktarıldı. Anlatacak birçok hikayeyi biriktirmişti yıllar. Bu buluşmalardan kuşkusuz beni çepeçevre saranı o gülümseyen gözlü kızla olanıydı! Lise formamızla hatırladığım günlerin ardından, kariyer planları ile meşgul, düzenini kurmuş, güzel bir genç kadın vardı artık karşımda. Ne kadar da mutlu olduk buluştuğumuza! Çok söylendik kendimize, bunca yıl neden koptuk diye, aynı kentte, aynı yerlerde geçmiş hayatlarımıza sitem ettik bir süre. Zararın neresinden dönülse artık kârdı. Ve biz kopmamaya niyetliydik!

Yılları devirdik işte böyle. Kâh internette, kah telefonda ve en güzeli tatilde yüzyüze! Uzak diyarlarda iki kızkardeşiz ve gücümüz yettiğince hayatlarımızın içindeyiz. Ben keyifsizim bu aralar, elim kolum, kanadım yetişmiyor, yanında fiziken var olamıyorum diye. Biliyorum biliyor benim yüreğimi, O'na desteğimi, sevgimi ama bu dönemde yanında kanımla-canımla olamayış beni kahrediyor. Hayat hepimizi sınıyor, bir destek ünitesi olmadan geçirdiğimiz zamanlarda tâkat kalmıyor. Uzun satırlar hafifletiyor yanında olamadığım dalgalı anlarında. Bir nebze de olsun nefes almasına gücüm yetiyorsa satırlarımla ne mutlu bana! Yine de kahvelerimizi içerken, gözlerinin içine bakarak dinlemek isterdim ruhunu tüm delip geçenleri. Gücümü çıkartıp üzerimden, sakince sırtına örtmek isterdim. Yalnızca satırlarımla dostluk hizmetindeyim. Söz verdiğim gibi alacağı her kararda koşulsuz destekçiyim. Yazıyla ve sesle gelen desteğim görüşene dek salt bu ne yazık ki... Ama uzaktan dost eli aydınlığa doğru bu düzensizliklerden çekip kurtarabiliyorsa ne ala. Yazım vefa borcum bitmeyecek bu güzel dosta armağanımdır, duyurulur.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Canımsın, cansın.. Allah hep korusun bu geç bulunmuş kardeşliği! Allah daha pekçok insana da böyle sevgiyle yazmak nasip etsin, etrafında seni çok sevenler hiç eksik olmasın kuzum.