Her yılın son haftalarına doğru bir iç muhasebesi gelip çalıyor yıllardır kapımı. Akıl baliğ olduktan bu yana bir yılın gelmiş geçmiş duyguları çırılçıplak serilir önüme. Düşüncelerim, anılarım zincirlerini kırıp dolanır ortalıkta. Bir öncekinin kefesindekileri tek tek kaldırırken geçmişin bohçasına, her yeni yıldan bir beklentiler buketi hazırlıyorum adeta. Ben kendimi dinleyecek kadar kendime döndüm epey bir süredir. Kendimi bulduğum bir dönemdeyim ve her gününün hakkını vermeye niyetliyim. Hep bir ders çıkarma, kendime nasihat etme, sorgulama, eleştirme, rota çizme hevesindeydi bu yılımın halihazırda süren ikinci yarısı. Fakat yine de belki edinilmesi gereken biraz susup kendini boşluğa bırakma hissi. Sorgusuz sualsiz, müdahalesiz... "Arada sırada bu mümkün olabiliyor mu?" acabasını yaşayıp tecrübe edeceğim yeni bir yılı kucak açmış bekliyorum. Üstelik bu aşamada yalnız olmadığımı gizliden gizliye bir güç ense kökümde hissettiriyor. İşte tam o noktada kallavi bir gülücük çıkagelip oturuyor sol yanağımdaki minicik gamze ile elele verip yüzüme.
;)
4 yorum:
ne guzel kendine donmek ,kendine donmek yaraticiya donmektir zira.ben daha suslemedim evimizi isiklarla,gec mi kaldim ne ?
Henüz geç değil, gün bugündür sevgili komşum:)
o güzel cümlelerini twitledim. herkese lazım!
Asp web tasarim olarak bilgilendirici paylaşımlarınızdan dolayı bloğunuzu çok beğendik , başarılarınızın ve paylaşımlarınızın devamını dileriz.
Yorum Gönder